Geçtiğimiz hafta sonu, 38. Cumhuriyet Halk Partisi Olağan Kurultayı gerçekleştirildi.
Kurultayda yarışan değişimcilerin adayı Özgür Özel, genel başkanlık seçiminin ikinci turunda Kemal Kılıçdaroğlu’nun önünde çıktı.
İki tur olarak gerçekleştirilen oylamanın ikinci rövanşında Özel 812 oy, Kılıçdaroğlu ise 536 oy aldı.
Yaşananların ardından o geceye dair bir görüntü gündeme bomba gibi düştü.
Özgür Özel’in gerisinde kalan Kılıçdaroğlu’na adaylıktan çekilmemesi konusunda baskı yapıldığı ortaya çıktı.
Yayınlanan videoda, Kılıçdaroğlu’na danışmanlık yapan İmambakır Üküş’ün “Hayır hayır hayır, izin vermiyorum çekilmenize…” sözleri damga vurdu.
Kısa sürede yüz binlerce kişinin izlediği video sonrası gözler İmambakır Üküş’e çevrildi.
Günlerdir konuşulan o isim Ensonhaber’e anlattı: O gece neler yaşandı?
Enson de konuyu mercek altına aldı ve tepkilerin odağında olan Üküş’ü YouTube’da yayınlanan programında ağırladı.
Onur Çavuşoğlu’nun sunumuyla yayınlanan Eksi Artı programına konuk olan Üküş, hakkında ortaya atılanlar ve o gece yaşananlarla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Kurultaydaki ilk tur oylamasının ardından ikinci tur öncesinde Kılıçdaroğlu’na kumpas kurulduğunu söyleyen Üküş, bunların da CHP’ye yakınlığıyla bilinen Halk TV ve Sözcü TV tarafından yapıldığını belirtti.
Üküş, daha sonra çekilme kararının belediye başkanları tarafından alındığını da sözlerine ekleyerek, “Sonradan öğreniyoruz ki Ekrem İmamoğlu ile görüşen belediye başkanları çekilme kararı almışlar. Burada samimi olunsaydı madem çekilme kararı sahneye çıkıp el ele alınacaktı, seçim süreci başladıktan sonra niye bu işi yapıyorlar. Kılıçdaroğlu salona geldiğinde oyların büyük bölümü kullanılmıştı. Burada şöyle bir operasyon yapıldı, düşük oy almasının sağlanması istendi.” dedi.
“Söylediklerim Kılıçdaroğlu’na değildi”
O geceden paylaşılan videoya bir kez daha değinen İmambakır Üküş, “Benim o konuşmamın öncesinde Sayın Genel Başkanım siz bu yola tek başınıza çıkmadınız sizi bizler adaylaştırdık. İl il ilçe ilçe dolaştık ve imza topladık. Örgüt sizin genel başkan adayı olmanıza karar verdi, belediye başkanları örgütün iradesini yok sayarak bu kararı alamazlar. Benim tartıştığım kişi Kılıçdaroğlu değildi, o insanlara diyorum ki sizin yalanlarınızla bugünlere geldik. Genel başkanı yanılttınız, her konuda yanlış bilgi verdiniz onun için bu haldeyiz. Size izin vermiyoruz dedim. Bunları söylediğim kişi Kılıçdaroğlu değil. Orada zaten görüntülerde de baktığınızda ben karşımda olan insanlara yönelik bir konuşma yapıyorum. Orada Malatya’dan gelen bir arkadaş, ben çocuklarımın nafakasını harcayıp buraya geldim. Benim kalacak evim yok ailem çadırda yaşıyor dedi. Eğer çekilirseniz ne kendi hakkımı size helal ediyorum ne de çoluğumun çocuğumun hakkını helal ediyorum dedi. Öyle mi dedi Genel Başkan. Tamam o zaman çekilmiyoruz, arkadaşlar oyumu kullanıyorum devam ediyoruz dedi.” şeklinde konuştu.
“Halk TV ve Sözcü TV Kılıçdaroğlu’na operasyon yaptı”
Son olarak Kılıçdaroğlu’nun kendisi üzerinden yıpratılmaya çalışıldığını da vurgulayan Üküş, Ensonhaber’e şu açıklamalarda bulundu:
“Kemal Kılıçdaroğlu’nu itibarsızlaştırmak isteyenler benim üzerimden bir kampanya yürüttüler. Bunu Zafer Partisi’yle yürütülen süreçte ve başka süreçlerde de gördük. Sorduğunuz görüntüler o sürecin çok anlık bir bölümünü gösteriyor. Öncesi yok, sonrası da yok. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu birinci turdan sonra, ikinci tura hazırlık yaparken kendisine yönelik operasyon sürdüren Sözcü TV, Halk TV gibi vb kanallardan Kılıçdaroğlu’nun çekildiğine dair bilgi yayıldı. Bizler de sürecin içinde olan, Kılıçdaroğlu’nun adaylaşması sürecinde de aktif çalışan arkadaşlarla şaşkınlık içinde bu haberleri izliyorduk. Tabii ki moral bozukluğu ve karışıklık oldu. Sonradan öğreniyoruz ki Ekrem İmamoğlu ile görüşen belediye başkanları çekilme kararı almışlar. Burada samimi olunsaydı madem çekilme kararı sahneye çıkıp el ele alınacaktı, seçim süreci başladıktan sonra niye bu işi yapıyorlar. Kılıçdaroğlu salona geldiğinde oyların büyük bölümü kullanılmıştı. Burada şöyle bir operasyon yapıldı, düşük oy almasının sağlanması istendi. Benim o konuşmamın öncesinde sayın genel başkanım siz bu yola tek başınıza çıkmadınız sizi bizler adaylaştırdık. İl il ilçe ilçe dolaştık ve imza topladık. Örgüt sizin genel başkan adayı olmanıza karar verdi, belediye başkanları örgütün iradesini yok sayarak bu kararı alamazlar. Benim tartıştığım kişi Kılıçdaroğlu değildi, o insanlara diyorum ki sizin yalanlarınızla bugünlere geldik. Genel başkanı yanılttınız, her konuda yanlış bilgi verdiniz onun için bu haldeyiz. Size izin vermiyoruz dedim. Bunları söylediğim kişi Kılıçdaroğlu değil. Orada zaten görüntülerde de baktığınızda ben karşımda olan insanlara yönelik bir konuşma yapıyorum. Orada Malatya’dan gelen bir arkadaş, ben çocuklarımın nafakasını harcayıp buraya geldim. Benim kalacak evim yok ailem çadırda yaşıyor dedi. Eğer çekilirseniz ne kendi hakkımı size helal ediyorum, ne de çoluğumun çocuğumun hakkını helal ediyorum dedi. Öyle mi dedi genel başkan. Tamam o zaman çekilmiyoruz, arkadaşlar oyumu kullanıyorum devam ediyoruz dedi.”
Atıcı da Ensonhaber ekranındaydı: Hayırlı olsun deyip çekilmek ve ikinci tura katılmamak gerekirdi
Öte yandan Onur Çavuşoğlu’nun sunumuyla yayınlanan Eksi Artı Gündem’in dikkat çeken bir diğer konuğu da eski Milletvekili Aytuğ Atıcı oldu.
Atıcı Kılıçdaroğlu’nun yapması gereken şeyi yapmadığını belirterek, “Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ikinci tura katılıp ezici bir çoğunlukla kaybetmesi yerine ben olsam Özgür Özel beni geçmiştir, her ne kadar salt çoğunluğu alamadıysa da 13 yıldır genel başkanlık koltuğunda oturan bir insan olarak beni geçen bir gencin karşısında benim yapmam gereken onun elini kaldırıp hayırlı olsun deyip çekilmektir ve ikinci tura katılmamaktır dedim.” ifadelerine yer verdi.
Sözlerine devam eden Atıcı, Kılıçdaroğlu’yla ilgili son olarak şu ifadelere yer verdi:
“Bu eleştirimi çözüm önerisi olarak sundum ve yapmadığı için de Kemal Bey’i eleştiriyorum. Kemal Bey’in kendini küçük düşürmeye veya kendini örselemeye hakkı yoktur, ne benim ne de bir başkasının. Herkesin olduğu gibi Kemal Bey’in de bir aklı var. Bunca yıllık devlet deneyimi olan bir insan onun bunun demesiyle iş yapmaz. Herkesin dediğini düşünür, alır fikrini çıkar kendi uygulamalarını yapar. Ve bir lider yanlışlık olduğunda kimseyi suçlamaz, ben böyle yaptım bedeli neyse öderim der.”