Dünya Belediyeler Birliği Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Yalınlaşma konusunda dijitalleşmeyi çok önemsiyoruz. Vatandaşların belediyeye gelmeden, bulundukları yerden hizmet aldıkları teknolojiye kavuşmuş durumdayız.” dedi.
Yalın belediyeciliği 2020’den bu yana uygulayan Bursa Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, Türkiye Belediyeler Birliği işbirliğinde düzenlenen, kurumsal kaynakların verimliliğini artırarak vatandaş memnuniyetini ve yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla yerel yönetimlerde devreye alınan kurumsal gelişim ve dönüşüm modelinin masaya yatırıldığı “Yalın Belediyecilik Sempozyumu”, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde başladı.
Dünya Belediyeler Birliği olarak da bilinen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatının (UCLG) Başkanlığını yürüten Altay, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, bazı belediyelerde uygulanan yalın belediyeciliğin, bu alanda hizmet veren kurumlara örnek teşkil etmesi bakımından çok önemli olduğunu söyledi.
Bütün belediyelerin gündeminde sürdürülebilirlik ve kaynak yönetimi konularının olduğunu belirten Altay, “Konya, coğrafi olarak Bursa’nın yaklaşık 4 katı büyüklüğünde bir il. Bizim için daha başka problemler ve sorunlar var. Coğrafya çok büyük ama bir taraftan da kamu kurumuyuz, sınırlarımız belli. Yalın belediyecilik ya da sürdürülebilirlik adına bizim yaptıklarımızla kamunun yaptıkları da çok önemli.” ifadesini kullandı.
Altay, yalın belediyecilik ve diğer konularda Bursa Büyükşehir Belediyesinin yaptığı çalışmalardan da faydalandıklarını anlattı.
Büyükşehirlerle ilgili yasal düzenlemeyle belediye sayısının azaldığını anımsatan Altay, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Büyükşehir yasasından önce Konya’da 200 belediye başkanı vardı. 2014 yasasıyla 168 belde belediyesi kapatıldı, şimdi 31 ilçe ve Büyükşehir olmak üzere 32 belediye başkanı var. Yani 200 başkanın makam odası, aracı, şoförü, diğer giderleri düşünün. Beldelerimizde başkanlarımız ancak kendi giderlerini karşılayarak süreci yürütüyorlardı. Biz belediyeler olarak süreci yönetirken kamunun da bu tür uygulamalarla destek olması lazım. Türkiye bu manada iyi yere gidiyor ama yapacak çok iş var. Yalınlaşma konusunda dijitalleşmeyi çok önemsiyoruz. Vatandaşların belediyeye gelmeden, bulundukları yerden hizmet aldıkları teknolojiye kavuşmuş durumdayız. İşi en iyi sadeleştirecek, israftan kaçınacak kişi, işi yapandır. Bizim görevimiz ağırlıklı olarak temsille geçiyor. Bu nedenle sürece, çalışanların katkısı çok öneli ve kıymetli.”
“Masrafı azalt, ekibi motive et, sürekli güncel kal”
Türkiye Belediyeler Birliği ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ise Balıkesir olarak Bursa’yı yakından takip ettiklerini ve iyi uygulamaları örnek aldıklarını dile getirdi.
Bursa’nın 1987’den itibaren büyükşehir statüsünde bulunmasından dolayı belediyecilik anlamında epey tecrübeli olduğuna değinen Yılmaz, “Bursa’nın, hızlı büyüyen ve değer katan, Türkiye’yi doyuran bir özelliği var. Bizim örnek almamız gereken bir yer. Tecrübe pahalı bir şey. Kendin bedelini ödeyip tecrübe edersen sıkıntıdan kurtulamazsın. Dünyanın konuştuğu şey yalın belediyecilik. Masrafı azalt, ekibi motive et, sürekli güncel kal. Bu tasarrufları Bursa’da görüyoruz. Maliyetlerde, ulaşımda, yapılan işlerde görüyoruz.” diye konuştu.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da dünyanın en önemli gündeminin sürdürülebilirlik olduğunu, bunun temelinin kaynak yönetiminden geçtiğini belirtti.
Mevcut kaynakların en verimli şekilde yönetilmesinin kaçınılmaz bir gerçek olduğuna dikkati çeken Aktaş, şunları kaydetti:
“Bütün belediyeler, ‘Sürdürülebilir kaynak verimliliği nasıl sağlanmalı?’ sorusuna cevap arıyor. Türkiye Belediyeler Birliği işbirliğinde, bu soruya iki gün boyunca cevap arayacağız. Biz Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak dönemin başında artan rutin giderlerimizi azaltmak amacıyla radikal bir uygulamayı hayata geçirdik. Özel sektörün uzun yıllardır uyguladığı yalın yönetim modelini, yalın belediyecilik adıyla kamuda uyguladık. Elde ettiğimiz sonuçlar gösteriyor ki biz bunu başardık. 3,5 yıl gibi bir zaman oldu ama daha yolun başında olduğumuzu düşünüyorum. Yalın uygulamalardan elde ettiğimiz yıllık kazanım 800 milyon lira civarında. Vatandaş için değer üretmeyen ancak kaynak tüketen her şeyi ‘gereksiz’ ve ‘israf’ olarak tanımlıyoruz. Tüm çabamızı yalın yönetim metotlarını kullanarak bu israftan arınmak üzerine kurguladık. 2020 yılında başladığımız yalın dönüşüm çalışmalarımız kapsamında değer üretmeyen araç, makina, ekipman, alan, tesis, mal ve malzeme kullanımını tespit edip değere dönüştürüyoruz. Ayrıca bazı personelimizi doğru yerde istihdam ederek daha çok verim alma yoluna gittik. Değer akışlarını yöneterek metotları ve kaynakları değiştirdik, sürekli iyileştirmeler yaptık. Ölçemediğimiz hiçbir şeyi yönetemeyiz, anlayışına sahibiz.”
Açılış konuşmalarının ardından, Togg Üst Yöneticisi Gürcan Karakaş’ın “Kullanıcı Odaklı Değer Üretmek” başlıklı sunumuyla katıldığı ilk oturuma geçildi.
Diğer oturumlarla sürecek sempozyum, yarın kapanış programıyla sona erecek.