İSTANBUL – Heinrich Böll Stiftung Derneği tarafından hazırlanan ‘’Pestisit Atlası: Tarımda Kullanılan Zehirler Hakkında Gerçekler ve Rakamlar 2023 Raporu’’ bugün İstanbul’da düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı. Toplantı, Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği Proje Koordinatörü Yonca Verdioğlu ve Pestisit Atlası’nın Türkiye’ye dair bilgilerini oluşturan ve bilimsel okumaları yapan Gıda Mühendisi, Yazar Dr. Bülent Şık’ın katılımıyla gerçekleşecekti.
Raporda, Pestisitlerin insan ve doğaya, biyoçeşitliliğe verdiği zarar bütün boyutlarıyla ortaya kondu.
‘PESTİSTLER NEDENİYLE HER YIL 11 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYOR’
Heinrich Böll Stiftung Derneği tarafından yayımlanan rapora göre, her yıl dünyada yaklaşık 385 milyon pestisit zehirlenmesi vakası yaşanıyor ve her yıl 11 bin kişi doğrudan zehirlenme nedeniyle hayatını kaybediyor.
Pestisit Atlası’nda, pestisite maruz kalanlarda kalp, akciğer ya da böbrek yetmezliğinin yaşandığı ifade edilirken, pestisitlerin de etkisiyle Parkinson, lösemi, akciğer, meme kanseri, tip 2 diyabet, astım, alerji, obezite ve hormon bozukluklarında dünyada ciddi artışlar olduğuna dikkat çekiliyor.
Kimya sektöründeki bazı satın almalar sonucunda pestisit üretiminde beş şirketin öne çıktığını belirten Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği Proje Koordinatörü Yonca Verdioğlu, hükümetlerin var olan tehlikeyi görmezden geldiğine de dikkat çekti.
ŞİRKETLERİN TOPLAM CİROSU 30,9 MİLYAR EURO
Rapora göre, Pestisit kullanımındaki artış, 1990-2017 yılları arasında yüzde 80’lere ulaştı. Türkiye’de 1990 yılında yaklaşık 30 bin ton civarında kullanılan pestisitler iki kat artış göstererek 2018 yıllında 60 bin tona ulaştı. 2020 yılında ise bu oran 54 bin ton oldu. Raporda, dünyada en çok pestisit üreten dört şirket ise Syngenta, Bayer, Corteva ve BSF olarak belirtiliyor. Atlas’ta bu dört şirketin 2020 yılında pestisit üretiminden toplam 30,9 milyar Euro ciro yaptığı ifade ediliyor.
KADINLAR, ÇOCUKLAR VE TARIM İŞÇİLERİ RİSK ALTINDA
Dünyada 4 milyon ton pestisit kullanıldığını ifade eden Gıda Mühendisi, Yazar Dr. Bülent Şık, pestisitlerin sadece gıda yoluyla değil, solunum ve temas yoluyla da vücuda alınabildiğini belirtiyor.
Pestisit Atlası’nın Türkiye’ye dair bilgilerini oluşturan ve bilimsel okumalarını yapan Şık, en çok kadın, çocuk ve tarımda çalışan işçilerinin tehlike altında olduğuna dikkat çekiyor.
Kadınların yağ dokusunun erkeklere oranla daha fazla olması sebebi ile pestisitlerin kadınlarda daha fazla yerleştiğini söyleyen Şık, meme kanserindeki artışın altını çiziyor.
Şık, Türkiye’de 23 milyon çocuğun pestisit tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtirken, özellikle anne karnındaki fetüsün ve 5 yaş altı çocukların pestisitlerden en çok etkilenen grup olduğunu söylüyor. Şık, pestisitlere maruz kalan çocuklarda otizm, dikkat eksikliği, konsantrasyon eksikliği olabileceğini belirtiyor.
PESTİSİTLER BİN KM KADAR TAŞINABİLİYOR
Pestisit Atlası’nda etken maddelerinin sadece uygulandıkları yerde kalmadığına dikkat çekiliyor. Pestisitler sızarak, rüzgârla ya da hava yoluylabin kilometreye kadar uzağa taşınabiliyor. Raporda, insan sağlığına verdiği büyük zararların yanı sıra bu taşınmanın da etkisiyle pestisitlerin biyoçeşitliliğe zarar verdiğine, toprak ekosistemini yok ettiğine değiniliyor.
Atlas, dünya çapında yürütülen uzlaşı çabalarına rağmen izin verilen azami pestisit değerlerinin ülkeden ülkeye de büyük farklılıklar gösterdiğini vurguluyor. Sentetik kimyasal pestisitler kullanılmadan uzun yıllar boyunca organik tarım yapılan arazilerdeki bitki çeşitliliğinin, sadece birkaç yıldır organik tarım yapılan arazilere oranla 17 kat daha fazla olduğuna değinilen Atlas’ta, yararlı böceklerin zararlıların doğal düşmanı olduğu belirtiliyor. Atlas’a göre yararlı böceklerin önceliklendirilmesiyle pestisit kullanımı önemli ölçüde azaltılabilir.
DÜNYADA TARIM ARAZİLERİNİN ÜÇTE İKİSİ PESTİSİT KİRLİLİĞİNE MARUZ KALMIŞ
Pestisit Atlası, tarım zehirlerinin görünmeyen ekosistem üzerindeki etkilerini de ortaya koyuyor. Toprakta biriken pestisitlerin yenilenemeyen kaynağı da önemli ölçüde kirlettiğine dikkat çekilen Pestisit Atlası’nda dünyadaki tarım arazilerinin yaklaşık üçte ikisinin en az bir pestisit ile kirlenmiş olduğu vurgulanıyor. Avrupa’da 317 tarım arazisinden alınan toprak testlerinin yüzde 80’inden fazlasında pestisit kalıntısına rastlanmış durumda.
TÜRKİYE’NİN EN YOĞUN PESTİTİST KULLANAN ŞEHİRLERİ
Pestisit Atlası’nda 2020 yılında Türkiye’de kullanılan pestisit miktarının 50 ile 60 bin ton olduğu tahmininde bulunuluyor. Atlas’ta pestisit kullanılan illere yönelik çarpıcı bilgiler yer alıyor. Pestisit Atlası’nda kullanılan pestisit miktarının yaklaşık yüzde 50’sinin Adana, Mersin, Manisa, Aydın, Bursa, İzmir ve Antalya’da kullanıldığı ifade ediliyor. Bu illerde hektar başına kullanılan pestisit miktarı çok fazla. Antalya’da 2020 yılında hektar başına pestisit kullanımı yaklaşık 14 kg, Manisa’da 9 kg seviyesinde olduğu belirtiliyor.
YASAK UYGULANMIYOR
Pestisit Atlası’na göre Türkiye’de kullanılan pestisit etken madde sayısı 2018 yılında 385 adede düştü. 2008-2021 yılları arasında da 213 etken maddenin kullanımına yasak getirildi. Ancak Atlas’ta Türkiye’den ihraç edilen gıda ürünlerinde yasaklanmış pestisit kalıntılarının çıktığına bu nedenle pestisit etken madde sayısının resmi kurumların bildirdiği sayıdan çok daha fazla olduğuna işaret edildi.
Türkiye’de onay sürecinden Tarım ve Orman Bakanlığı sorumlu olduğu belirtilen raporda, Türkiye’de en çok kullanılan pestisitler şu şekilde sıralanıyor: Glifosat, Tiametoksam, Glufosinate, Klorantraniliprol, Siprokonazol.
ZEHİRLİ PESTİSİTLERİN TÜRKİYE’DE KULLANILDIĞI ALANLAR
Glifosat: Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kanser araştırma ajansı tarafından “muhtemel kanserojen” olarak sınıflandırılıyor. Türkiye’de zeytin, üzüm, portakal, mandalina, fındık, elma, kayısı, şeftali, greyfurt, limon, asma yaprağı üretiminde kullanılıyor. Bayer tarafından üretilen Glifosat’ın 2018’deki cirosu 841 milyon dolar.
Tiametoksam: Arılar başta uçucu böceklere zarar verdiği için AB’de tarım arazilerinde kullanılması yasaklandı. Syngenta şirketi tarafından üretilen zehir, Türkiye’de marul, soya fasulyesi, yağlık zeytin, mısır, karpuz, hıyar, patlıcan, biber, domates, patates, şeftali, armut ve elma başta olmak üzere çeşitli ürünlerde kullanılıyor. Ürünün 2018’deki cirosu 242 milyon dolar.
Glufosinate: Avrupa Kimyasallar Ajansı’na göre “üremeyi riske atıyor.” Türkiye’de zeytin, üzüm, erik, şeftali, kayısı, armut, kiraz, elma, limon ve turunçgillerde kullanılıyor. BASF tarafından üretilen Glufosinate’in 2018 yılı cirosu 227 milyon dolar.
Klorantraniliprol: Su organizmaları için çok tehlikeli. Türkiye’de kullanılmasına izin verilen ürünler arasında en başta gelen pestisitlerden biri. Pamuk, şeker pancarı, mısır, yer fıstığı, mercimek, asma yaprağı, baş lahana, karnabahar, kornişon, hıyar, patlıcan, biber, domates, patates, ceviz, Antep fıstığı, fındık ve üzüm başta olmak üzere yaygın olarak tüketilen tüm meyve çeşitlerinde kullanılıyor. FMC tarafından üretilen Klorantraniliprol 2018 yılında 255 milyon dolarlık ciro elde etti.
Siprokonazol: AB’ye göre “üremeyi riske atıyor.” Türkiye’de şeker pancarı, buğday, mısır, pirinç, asma yaprağı ve üzümde kullanılıyor. Corteva tarafından üretilen Siprokonazol 2018 yılında dünyada 144 milyon dolar ciro elde etti.
Pestisit nedir?
Pestisit, tarımda ekinlere ve bitkilere zarar verme potansiyeli bulunan haşereleri, istenmeyen yabani otları, böcekleri yok etmek ve kontrol altında tutmak için kullanılan kimyasal bir zehir olarak tanımlanıyor. Pestisitler kimyasal yapılarına ve işlevlerine göre sınıflara ayrılıyor. Pestisit Atlası’nda böcek öldürücüler (insektisit), ot öldürücüler (herbisit), mantar öldürücüler (fungusit) zehir grubunda en sık kullanılan pestisit çeşitleri olarak geçiyor ve pestisitlerin gıdalarda kalıntı bıraktığı ve sağlık açısından ciddi zararlara neden olduğu belirtiliyor.
Pestisit Atlası, tarımda kullanılan pestisitlerin insan sağlığı başta olmak üzere, böceklere, bitkilere verdiği zararlar bilindiği halde; pestisitlerin izlerine meyve-sebzeden, bala, parklardaki otlardan insanlara kadar her yerde rastlandığını ortaya koyuyor.